Ferhat pi̇ri̇nççi̇ - ab zirvesi ve türkiye
Ferhat pi̇ri̇nççi̇ - ab zirvesi ve türkiye"
- Select a language for the TTS:
- Turkish Female
- Turkish Male
- Language selected: (auto detect) - TR
Play all audios:
24-25 Eylül'de yapılması planlanan AB Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi bir haftalık ertelemenin ardından 1-2 Ekim'de gerçekleştirildi. Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginlik
nedeniyle zirvenin ana gündemlerinden birisi Türkiye oldu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan, Fransa'nın öncülüğünde sorunu AB ile Türkiye arasındaki bir soruna
dönüştürmeye çalışırken; Almanya, İtalya, İspanya, Malta, Bulgaristan ve Polonya gibi ülkeler meseleye daha dengeli bir şekilde yaklaşma taraftarıydılar. Fransa'nın zirveden önce 10
Eylül'de Akdeniz'e kıyısı bulunan altı AB ülkesiyle Korsika'da yaptığı toplantı aslında Türkiye karşıtı cepheyi genişletmek amacıyla yapılan ve AB zirvesinde Türkiye'ye
yaptırım kararı aldırmaya yönelik bir hazırlıktı. Ancak o toplantıda Macron amacına ulaşamayacağını anlamış ve bu durum toplantı sonrasındaki söylemine de yansımıştı. Türkiye'nin
meselenin görüşülmesi için ön koşulsuz müzakerelere açık olduğunu bildirmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dönem başkanı sıfatıyla Almanya'nın yanı sıra çok sayıda AB üyesi devlet
başkanı ile yaptığı görüşme ve yürüttüğü diplomasi Türkiye karşıtı blokun elini zayıflatmıştı. Dolayısıyla zirveden önce Türkiye'ye yönelik sert kararlar alınmayacağının emareleri
ortaya çıkmıştı. Ancak yine de bir sürpriz yaşanması ihtimal dahilindeydi. Zira GKRY, oy birliğiyle alınması gereken kararları, Türkiye'ye yaptırım kararı alınmazsa bloke edeceğini
ifade etmekteydi. DEYIM YERINDEYSE GKRY, AB GÜNDEMINI VE 26 ÜYENIN IRADESINI REHIN ALMAYA ÇALIŞMAKTAYDI. Bu noktada zirvede görüşmeler sürerken NATO'nun Türkiye ile Yunanistan
arasındaki ayrıştırma usullerine yönelik mekanizmanın kurulduğunu açıklaması, Türkiye karşıtı blokun elini daha da zayıflatmış ve dengeli bir yaklaşımı savunanları rahatlatan bir gelişme
olmuştur. Nihayetinde zirve sonrası basın açıklamasına bakıldığında Türkiye'ye yönelik herhangi bir "yaptırım" kelimesi geçmemiştir. Bununla beraber AB'nin Yunanistan ve
GKRY ile dayanışmasına vurgu yapılmış, Türkiye'nin "tek taraflı" adımlar atması halinde AB'nin "bütün araçları ve alternatifleri" kullanacağı açıklanmış ve
konunun Aralık'taki toplantıda yeniden ele alınacağını ifade edilmiştir. Dolayısıyla AB ZIRVESI KARARLARIYLA BIR NEVI TÜRKIYE'YI GÜCENDIRMEDEN YUNANISTAN'LA GKRY'YI
TATMIN EDECEK BIR ORTA YOL BULUNMUŞ VE KONU ÖTELENMIŞ OLDU. Ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığı görülmekte. Zira Aralık'ta veya ilerleyen dönemlerde Doğu Akdeniz'deki
gerilimin artması durumunda AB'nin nasıl bir adım atacağı belirsizliğini korumakta. Aslında AB'NIN ÖNÜNDEKI SORUN TÜRKIYE VEYA DOĞU AKDENIZ OLMAKTAN ZIYADE NASIL BIR BIRLIĞE DOĞRU
EVRILECEĞINE KARAR VEREMEMESI. AB'nin burada üç alternatifi var. İlki 1993'te Maastricht Antlaşması'nın imzalandığı dönemdeki Birlik ruhuna geri dönerek üye ülkeler ve bölge
için refah ve istikrarı önceleyen adımlar atması. İkincisi agresif bir karaktere sahip olan ve AB gündemini domine etmeye çalışan aktörlere teslim olması. Üçüncüsü ise ara çözümler bularak
sorunlarıyla yüzleşmek yerine mümkün mertebede ötelemesi. Açıkçası AB içinde ilk alternatifi sağlayacak "lider" karakterler giderek azalmakta. İkinci alternatife doğru evrilmesi
halindeyse AB içindeki çatlakların artması ve yeni ayrılıkların olması neredeyse kaçınılmaz. Üçüncü alternatif ise kısa vadede krizleri önleyebilse de sürdürülebilir değil ve yeni krizlerin
çıkmasını engelleyemez. Meseleyi Türkiye boyutuna indirgediğimizde ise Türkiye'nin durumu aslında AB'ye göre daha net. Üyelik sürecinin sabote edilmeden ve hakkaniyet çerçevesinde
devam ettirilmesi ana amaç olmaya devam ediyor. Ancak Türkiye-AB ilişkilerinin bazı muhteris ülkelerin çıkarlarına rehin bırakılması halinde Ankara'nın tavrının aşamalı olarak değişmesi
kaçınılmaz. Zira AB'nin Türkiye üzerinde üyelik süreci aracılığıyla yapacağı baskının etkisi 1990'lara göre oldukça azaldı. TÜRKIYE'NIN DIŞ POLITIKA VIZYONUNUN VE ÖLÇEĞININ
GENIŞLEMESI VE BU TRENDIN DEVAM ETMESI, AB VEYA BAZI MUHTERIS AB ÜYELERINDEN GELEN BASKILARI DENGELEYEBILME IMKANLARINI ARTTIRDI. Kaldı ki günümüzde Türkiye-AB ilişkilerinde mevzubahis
edilmeye çalışılan konu Türkiye'nin egemenlik hakları ve deniz yetki alanları. Türkiye bu konuda taviz vermeyeceğini, haklarına halel gelmesi halinde sadece siyasi açıdan değil,
gerekirse askeri açıdan da karşı koyacağı mesajını net bir şekilde ve defalarca hem diplomatik alanda hem de sahada verdi. Dolayısıyla AB ÜYELIK SÜRECIYLE VEYA YAPTIRIMLARLA TÜRKIYE'YI
BASKILAMA ÇABASI SONUÇ VERMEYECEK VE ANKARA'NIN KARARLILIĞINI ETKILEMEYECEKTIR. Ayrıca ilişkilerin gerilmesinden veya kopmasından tek zararlı çıkacak olan taraf Türkiye değil.
AB'nin de bu durumdan çok boyutlu olarak etkilenmesi kaçınılmaz. Aslında AB zirvesi kararlarının bir anlamda bu durumun halen farkında olan ve karşılıklı olarak kaybetmeyi arzu etmeyen
bazı "sağduyulu" devletlerin etkisiyle bu şekilde alındığı söylenebilir.
Trending News
Çukur 69. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı... Yamaç omzundan bıçaklandı!Çukur yeni sezon 2. bölüm 2. fragman yayınlandı. Bu akşam ekrana gelecek yeni bölümde Yamaç, Makbule tarafından bıçaklan...
Minibüs ücretleri ne kadar oldu? Zamli minibüs indi bindi ücreti ne kadar?İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME) bugün yapılan toplantısında toplu ulaş...
Conoların kavgasında 7 yaralı, çok sayıda gözaltıOlay, Adana Yüreğir ilçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Cono aşireti üyesi iki aile arasınd...
Tema vakfi haberleri - son dakika tema vakfi haber güncel gelişmelerSon dakika TEMA Vakfı haberleri ile ilgili Milliyet'e eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşa...
Uzaklaşmanız gerekenler | Demet Baykal Köşe Yazısı - Hürriyet HaberlerMart 18, 2021 10:32 HABERIN DEVAMI__ Mühim olan öngörü yeteneğinizi geliştirerek, henüz problem hâline gelmemiş şeylerin...
Latests News
Ferhat pi̇ri̇nççi̇ - ab zirvesi ve türkiye24-25 Eylül'de yapılması planlanan AB Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi bir haftalık ertelemenin ardından 1-2 Ek...
PKK 4 Çocukla Teslim Oldu - Güncel Haberler MilliyetPKK eylemleri her gün ciğerimizi yakıyor .Türkiye'nin kanayan yarası PKK dün Muş'tan 4 çocuk kaçırmıştı. Acılı...
Başlat filmi konusu ve oyuncu kadrosu! Ready player one filmi kaç yilinda çekildi?Başlat filmi konusu ve oyuncu kadrosu vatandaşlar tarafından araştırma konusu olmaya devam ediyor. 30 Mart 2018 yılında ...
Meteoroloji haberleri - son dakika meteoroloji haber güncel gelişmelerSon dakika Meteoroloji haberleri ile ilgili Milliyet'e eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaş...
Hindi-chini bhai bhai: dalai lamaFile Picture  KOLKATA: Tibetan spiritual leader the Dalai Lama on Thursday batted for respect and recognition of...