Şık olmanın altın kuralı özgüven

Cemiyet hayatının tanınmış ismi Arzu Sabancı, iş ve özel yaşamındaki istikrarla takdir topluyor. Sabancı, bünyesinde bulunan İtalyan markası Pinko’ya hazırladığı ‘Pinko by Arzu Sabancı’

koleksiyonuyla markanın 40 yıllık tarihinde bir ilke imza attı. MİKA-DER’in de yönetim kurulunda da yer alan Sabancı, yeni projelerini, Pinko markasını ve yaşamını CADDE’ye anlattı.

Pinko’yu 2000 yılının başında İtalya ve yurtdışı seyahatlerim sırasında keşfettim. Tasarımlarını beğenip, ulaşılabilir fiyatlarla modayı takip eden bir marka olması dikkatimi çekti ve

zamanla iyi müşterisi oldum. 2004 yılında kendi firmamı kurduktan sonra da Türkiye pazarına henüz girmemiş ama benim beğendiğim markaları getirmek istedim. 2008 yılında bünyemize aldığımız

Pinko’nun temsil ettiği kadını, yansıttığı imajı seviyorum. Modayı takip eden, iddialı olmayı seven kadınlara alternatif sunmak istedim.

’Pinko by Arzu Sabancı’ koleksiyonunu hazırlarken nelerden ilham aldınız?

Her parçayı kendi stilimden yola çıkarak tasarladım. Pinko İtalya tasarım ekibiyle yapılan uzun çalışmalar sonunda ise ortaya kullanılabilir, rahat, şık ve sofistike parçalar çıktı. Yazın

çoğunlukla vaktimi geçirdiğim, Mykonos ve Bodrum bana renkleri ve yaşam tarzlarıyla ilham verdi . Yazın sıcak günlerinde, plajda ya da bir akşam yemeğinde şık ve aynı anda rahat olmak çok

önemli. Ben de bu konuda kendi stilimi, doğru bildiklerimi aktarmak istedim.

Günümüz kadını çok dinamik. Hem ev, hem iş, hem sosyal hayat hepsini aynı anda idare edebilmek, aynı zamanda bakımlı ve hoş gözükmek kolay değil. Bir kadın kendini sabahtan akşama kadar şık

hissetmeli, girdiği her ortama uyum sağladığını, iyi göründüğünü bilmeli. Pinko markası da bu ihtiyaca cevap verebilen, gece - gündüz giyilebilir, hem modern, hem şık, hem de rahat kombinler

bulmak mümkün. Bu sebeplerden dolayı sevilen bir marka haline geldi. Yaş aralığı ise geniş...

Türk kadınıyla Avrupalı kadınların tercihleri arasında ne gibi farklar var?

Türk kadınlarının seçimleriyle Avrupa kadınlarının seçimleri aynı, ‘Pinko by Arzu Sabancı’ koleksiyonunda best seller olan ürünler genelde tüm Avrupa’da ve İstanbul’da aynı parçalar olduğunu

görüyoruz .

Az her zaman iyidir ben bunu uyguluyorum. İçinde rahat ettiğiniz kıyafeti taşıyorsanız ve kendinize güveniyorsanız karşınızdaki de bunu hisseder ve öyle görür. Temiz ve bakımlı olduğunuzda,

etrafa sevgiyle bakıp, bir de yüzünüzde gülümseme varsa sizden şıkı olmaz.

‘İnternetten alışveriş keyifli’Güzelliğinizle büyük beğeni topluyorsunuz? Sırlarınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız?İltifatınız için teşekkür ederim. Aslında hiçbir sırrı yok. Annemle

babama ve genlerime borçluyum herhalde.. Alışveriş yaparken en çok neye para harcarsınız?Alışverişimi son yıllarda Pinko hariç tamamen internetten yapıyorum. Bu bazen kitap, bazen ayakkabı,

bazen gece kıyafeti tuvalet bile olabiliyor. Bir mağazaya girip kısıtlı marka görme yerine yeni keşfedeceğiniz birçok seçeneğin olduğu internet alışverişi bana çok daha zevkli geliyor.‘Hayal

ötesi işler başardık’ İş hayatınızdaki başarınız takdir topluyor. Bu kapsamdaki hedefleriniz neler? Çok fazla plan yapan biri değilim, beni mutlu eden inandığım işleri yapmayı seviyorum,

bakalım zaman ne gösterecek bende merak ediyorum. Kurucusu olduğunuz MİKA-DER’le ilgili çalışmalarınız ne durumda? MİKA-DER’i kurarken yapmayı istediğimiz hedefler ve hayaller vardı. Şimdi

yedi yıllık geçmişe baktığımızda hayallerinde ötesinde işler başardığımızı görüyoruz. 25 çocuk evi açıp, yuvalarda yaşayıp üniversiteye giden çocuklara burs veriyoruz. Eylül ayında ise dört

villadan oluşan ‘Bartın Mikader Sevgi Evi’ni açacağız. Tekirdağ’da ise ‘MİKA-DER Rehabilitasyon Merkezi’ yapımına başladık. Bize inanarak bağışta bulunanlara, çok çalışarak bağışlarının boşa

gitmediğini göstererek karşılık veriyoruz. Arzu Hanım’ı en çok ne mutlu eder? En çok ne sinirlendirir?En çok ailemle beraber olmak mutlu eder. En çok ne sinirlendirir? Yalan herhalde…‘Genç

yaşta anne baba olmanın avantajını yaşadık’ Eşinizle tanışma hikayenizi anlatır mısınız?Eşimle tanıştığımda Ömer 25, ben 20 yaşındaydım. Ankara’dan bir arkadaşımın evinde tanıştık. Bir yıl

sonra da evlendik. Erken yaşta anne oldunuz. Çocuklarınızla ilişkiniz nasıl? Dört erkekle yaşamak zor mu? Biz Ömer’le ikimizde çok genç yaşta anne - baba olduk. Şimdi 3 oğlumuzla aramızda

jenerasyon farkı yok, bizimle vakit geçirmekten, bizimle seyahat etmekten keyif alıyorlar, biz de bu durumdan çok mutlu oluyoruz.EN ÇOK OKUNANLARYiğit Poyraz Survivor 2025 şampiyon adayını

açıkladı! 'Tüm kalbimle destekliyorum'Tek tek paylaştı! Wanda Nara'nın hayranlarından Icardi'nin sevgilisine ölüm tehditleriSibil Çetinkaya'yı çabuk unuttu! Şükrü Özyıldız Melisa Yanık ile

aşk yaşıyor iddiasıNihal Candan'dan kötü haber! Yeniden yoğun bakıma alındıKEŞFETYENİBileti kaptı! Survivor'da ikinci finalist belli oldu

Survivor'da nefes kesen mücadele sonrasında ikinci finalist de belli oldu. İşte detaylar...

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi http://milliyet.com.tr ; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin

alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.